Hiç şüphem yok; Türk değilim!
Çünkü Türk olsam yerlere tükürür; izmaritleri caddelere atar, çöpleri denize fırlatırım.
Piknik alanlarını çöplüğe çevirir, sigaramı yaktıktan sonra attığım kibrit çöpüyle ormanları yakarım.
Trafikte canavarlaşırım.
“Deprem öldürmez bina öldürür” gerçeğine rağmen fay hatları üzerinde çürük çarık binalar yaparım.
Uluslar arası maç kazandığımızda ya da asker uğurlamalarında aşka gelip açtığım ateşle birilerini öbür dünyaya yollarım.
Benzin istasyonlarında, tüpgaz depolarında ağzımda sigarayla dolaşır, uyaran olursa da “bi şey olmaz abi” derim.
Ölüm saçan baz istasyonlarının burnumun dibinde kurulmasına izin veririm.
Ben bunların hiçbirini yapmıyorum.
Dünyada kadınlarını en çok Türkler döverken ben kadınları da dövmüyorum.
Dahası evde, mektepte, askerde dayağa da karşı çıkıyorum.
Hiç böyle Türk olur mu?
Hem bakabileceğim kadar değil yapabileceğim kadar çocuk yapıp, “saldım çayıra mevlam kayıra” da demiyorum.
Kendimi koyun gibi görmüyorum.
Belli ki kanım bozuk benim.
Acaba kanımı değiştirsem huyum da değişir mi?
O zaman bir Türk gibi olabilir miyim?
Devleti soyup, yolsuzluk yapıp, rüşvet alıp zenginleşenleri saygıdeğer kişiler olarak görebilir miyim?
Güvenlik görevlilerince mahkumların kolunun, kafasının kopartılmasına duyarsız kalabilir miyim?
Televole türü eğlence programlarına izlenme rekorları kırdırabilir miyim?
Okumayan, sorgulamayan biri olabilir miyim?
Ancak öyle olursam Türk oldum demektir.
Böyle olmadığıma göre Türk değilim!