Kimi tipten kaybeder, ben kimlikten kaybettim!
Kimileri için nasıl “Tipi bozuk” denirse, partilerin başkanları da benim için “Kimliği bozuk” dediler.
Partilerin başkanları benim için neden mi “Kimliği bozuk” dediler?
Geçmişte beni partilerinden milletvekili yapmak istemişlerdi.
Ancak beni milletvekili yapabilmeleri için mutlaka kimliğimi değiştirmemi de istemişlerdi.
Çünkü bana gönderdikleri milletvekili aday formuna adımı, soyadımı, ana adımı, baba adımı şu şekilde yazmıştım:
Adı: Emek, Soyadı: Namus, Ana adı: Bağımsızlık, Baba adı: Toplumculuk…
Bakalım ne olacak merakıyla kendimi bu kimlikle tanıtmıştım.
Bunun üzerine beni arayan partilerin başkanlarıyla peş peşe görüşmeler yapmıştım.
Partilerin başkanları, “Sizin yaşama şansınız yok” diye hastasının yüzüne acı gerçeği söyleyen patavatsız doktorlar gibi bana şöyle diyorlardı:
“Sizin oy potansiyeliniz yok…”
Buna itiraz edecek oluyordum, ama onlar beni dinlemeyip “Eğer partimizden aday olmak istiyorsan önce kimliğini değiştireceksin” dedikten sonra şunu öneriyorlardı:
“Adını Sermaye, soyadını Namussuz, ana adını Mandacılık, baba adını Bireycilik şeklinde değiştireceksin…”
Tabii yine itiraz edip soruyordum:
“Soyadımı Namussuz yaparsam kim oy verir ki bana?”
Bu soruma katıla katıla gülüp şu karşılığı veriyorlardı:
“Asıl soyadı Namus olan birine kim oy verir, sen bu memlekette hep namussuzlara oy verildiğini bilmiyor musun?”
Böyle dedikten sonra görüşmemizi şöyle noktalıyorlardı:
“Kusura bakma biz seni bu kimliğinle partimizden aday yapamayız, yapsak da milletvekili seçtiremeyiz.”
Dedim ya kimi tipten kaybeder, ben de kimlikten kaybettim!