Yumurtasız omlet olur ise, işçisiz işçi bayramı da olur!
Olamayacağına göre, bizdeki 1 Mayıs İşsiz Bayramı!
Çünkü tarihimizin en ağır ekonomik krizi sonucu ülkede neredeyse işçi kalmadı.
İşsizler ordusunun sayısı kabardıkça kabardı.
Onun için bu yılki 1 Mayıs, İşsiz Bayramı olarak kutlanmalı!
Ve kutlamalarda şu slogan atılmalı, şu pankart açılmalı:
“Avrupa, Avrupa duy sesimizi, bu gelen işsizler ordumuzun ayak sesleri!”
“En büyük ordu bizim ordu. İmza: İşsizler ordusu!”
Gerçi bu yılki 1 Mayıs işsiz bayramı olarak kutlansın diyoruz da, son yıllardaki 1 Mayıs’lar ne olarak kutlanıyordu?
%1 Mayıs olarak kutlanıyordu!
Çünkü işçi, emekçi sınıfımızın ancak %1’inde sınıf bilinci vardı.
Emekçi sınıfı bilincine göre, üreten kimse yöneten de o olmalı.
Oysa bizi üretenler değil, tüketenler yönetti.
Tüketenler toplumu da kendilerine benzetti.
Ürettiğinden çok tüketmek, kazandığından çok harcamak yaşam tarzımız oldu.
Almadan vermek Allah’a mahsustu; üretmeden tüketmek de bizlere mahsus!
Üretmeden tüketmek için vatandaşlar da, vatan da habire borçlandırılıyordu.
Yarınlar satılarak bugünler yaşanıyordu!
Sonunda vatan oldu batan; vatandaş oldu batandaş!
Artık üretenin yönetmesi, üretenin tüketmesi gerektiğini kavrayan bir bilinç olmalı beynimizin kumandanı.
Ve de bu ülke her yıl %1 Mayıs kutlamaktan kurtulmalı!